Avrupa alimleri azerbaycanlı soydaşımızı boş yere "Röntgen kadın" demiyorlar. Aynı zamanda o, olağanüstü yeteneğiyle hastalara ilaçsız iğnesiz şifa verme kudretine sahiptir.
Aslında hakkında konuşacağım fenomen kadının huzuruna beni sosyal ağların birinde tanıştığım bir bayan götürdü. Ama kabul odasında tereddüt ettim: "Ben o kadar ünlü doktora başvurdum, en modern "USM"-lerde muayene ettim, ne önemi olur ki"? Şahruh söylediğim hanım: "Bırak bu son şans olsun, inan ki, pişman olmazsın, ancak gazeteci olduğunu söylemesen iyi olur! " - dedi. Ben onay jesti ile susup kabul odasında nöbet bekleyen ve büyük umutla gözlerini Zarife hanımın kapısına gözünü dikmiş hastaları seyrediyordum. Gerçekten de 7'den 77'a buraya yüz tutan herkes onun kapısına "Umut kapısı" gibi bakıyordu. Kabul odasında tabip Zarife hanım Mayılovanın olağanüstü yeteneği sayesinde dünyanın çeşitli ülkelerinde layık görüldüğü diplomalar, sertifikalar ve şifa verdiği hastalıkların uzun listesi dikkatimi çekiyor: Kalp-damar eksikliği, kalpte olan ağrılar, beyin-damar dolaşımının bozulması, karaciğer hastalıkları, böbrek taşı hastalığı, kan basıncı, safra kesesinde oluşan taşların ağrısız dökülmesi, ağız-burun hastalıkları, karlık, seslere morit, çocuklarda dil tutulması ve kekeleme vs. Genellikle bu hastalıkların sayısı 50'i geçiyor.
Geçen mayıs ayında ailemizde yüz vermiş ağır kayıptan sonra ben de bunalımdan çıkabileceğimi bilmiyordum. Uykusuzluk, kalp ağrıları, mutsuzluk ruhu vb. negatif semptomlar cismime-ruhuma hakim kesilmişti. Yaratıcı adam olsam da, nasıl derler, elim kaleme uyumuyordu. Son 2-3 ayda özel tıbbi merkezlerde ve kliniklerde muayene için harcadığım paralara yazık ediyordum. Arkadaşlar bana uygun görüyorlardı ki, İran'a gideyim. Orda muayene masraflarının ve ilaçların ucuz, hem de doktorların yetenekli olduğunu söylüyorlardı. 2 yıldan fazla Bakü'de çeşitli
hastanelerde tedavi edilen hayat arkadaşımı çok erken itirdiyimdem doktorlara, ilaca hiç güvenim kalmamıştı. Aklıma da gelmezdi bir gün kader beni İlahinın çaresiz hastalara şifa vermek için seçtiği fenomen bir kadının - Zarife hanım Mayılovanın ziyaretine getireceğim. Nihayet sıra bana da ulaştı. Bana 3-4 metre uzaktan bakıp, ışıklarını kapattı. Gözle uzaktan muayene yaklaşık 1-2 dakika sürdü. Zarife hanım ışığı yaktı dedi:
Siz içeri girerken, benim yeteneğime şüphe ettiniz. Onun için içinizi kitap gibi çevirmeye mecbur oldum (aslında Zarife hanım önündeki kağıda yazılan sadece kalbimin sorununu incelemesiydi- N.E). Uzun yıllar önce mideden ameliyatı geçirmişsiniz. Karaciğerinizin boyutu biraz büyüktü ve üstelik yağ katı var. Ben şunu da söyleyebilirim ki, aşağı çevrenizde (o, etik olarak sanki prostat kelimesini kullanmıyordu) bezinin hacminde büyüme var. Kaldı, esas mesele sizin kalbinizin iki damarında sertleşme var. Endişelenmeyin, geçecek. Ama siz en çok depresyondan sıkıntı çekiyorsunuz. Bu, bir süre daha devam edecek.
Doğrusu, Zarife hanım Mayılovanın "USM" idaresi ve modern tıp biliminin başarılarından sayılan diyagnostik cihazların tetkik edemediği hastalıkları kendi sıradan gözleriyle karanlık ortamda titizlikle görebilmesi beni çok şaşırttı. Nitekim onun içimde gördüklerinin çoğunluğunu son dönemlerde başvurduğum tıbbi merkezlerin ve özel kliniklerin verdiği muayene sonuçlarında ve disklerinde de yansıyordu. Sadece kalp damarında sertleşmeden başka.
Ben Zarife hanımla kısasohbetimde kalem ehli olmamı gizletmeye çalışsam da, o bunu hissetmişti. Şimdidüşünüyorum, Zarife hanım günümüzde insanın iç dünyasının en ünlü görücüsü,bilicisi ve karanlıkta belirlediği çaresiz hastalıkların şə- favericisidir. Bu,onun ilahi bir güce sahip, benzersiz yetenek ve şaşırtıcı mucize sahibiolduğuna delalet etmektedir. O, söylediği sözlerle psikolojik açıdan hastayagüven veriyor, ona sağlık ruhu aşılıyor. Bu anlamda onun fikirlerinde"tabibin sözü en güzül ilaçtır" mantığı kendi doğruluğunu buluyor.